"Şâyeste" kelimesi Türkçede "uygun", "yaraşır", "lâyık" anlamlarında kullanılan Farsça kökenli bir kelimedir.
Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde de benzer şekilde, bir şeye layık veya yaraşır olma, bir şey için uygun veya elverişli olma anlamında kullanıldığı belirtilmiştir.
Örnek cümle:
"Bu davranış, onun gibi kibar birine hiç şâyeste değil."
Bu cümlede "şâyeste" kelimesi, bir davranışın bir kişiye uygun olup olmadığını, yaraşıp yaraşmadığını belirtmek için kullanılmıştır.
Kervanlar, çoğunlukla uzun mesafeli yolculuklar sırasında güvenlik ve işbirliği sağlamak amacıyla oluşturulur.
Ayrıca, Osmanlı döneminde önemli bir yerleşim alanı ve saray kompleksi olan Çırağan Sarayı'nın adında da geçer.
, Farsça kökenli bir kelime olup "işlerine karışmaktan hoşlanmayan, genellikle insanlardan kaçan kimseler" için kullanılmaktadır.
Heybet kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. "Hibet" kelimesinden türetilmiştir ve "muhteşemlik, büyüklük, etkileyicilik" anlamına gelir.
Bu kelime, genellikle birinin sözleri, davranışları veya düşünceleri üzerinde alaycı veya ironik bir şekilde espri yapma veya taklit etme amacıyla kullanılır.
"Pürmelal" kelimesi Farsça kökenli bir kelime olup "پرملا" (pürmelâ) kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Türkçedeki kullanımıyla müşerref, saygın, onurlu ve yüksek bir statüye sahip olan kişiyi ifade eder.
Anlamı: ""Kabile,"" genellikle aynı soydan gelen ve genellikle aynı coğrafi bölgede yaşayan insanların oluşturduğu sosyal birimdir.
