Kelime Anlamı: Firâset kelimesi, gözlem ve sezgiyle geleceği veya gizli gerçekleri tahmin etme yeteneği anlamına gelir. İçgüdüsel anlayış veya sezgisel zeka olarak da ifade edilebilir.
Kökeni: "Firâset" kelimesi Arapça kökenlidir. Arapça'da "فِرَاسَة" (firasah) kelimesi içgüdü veya sezgi anlamına gelir.
Örnek Cümle: Dedektif, firâseti sayesinde karmaşık bir cinayet davasını çözmekte yardımcı oldu ve suçluyu buldu.
Dergâh kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. "Dârü'l-hikme" kelimesinden türetilmiştir ve "bilgelik yuvası, manevi okul, tekke" anlamına gelir.
Muallim kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. "Alim" kökünden türetilmiştir ve "öğreten, eğitim veren, öğretmen" anlamına gelir.
Bu kelime, birinin ihtiyaçlarını karşılayan veya ona avantaj sağlayan bir şeyi tanımlamak için kullanılır.
Mülahaza kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. "Lehez" kelimesinden türetilmiştir ve "düşünme, göz önüne alma, düşünüp değerlendirme" anlamına gelir.
"Yekta" kelimesi Farsça kökenli olup "yakta" kökünden türetilmiştir. "Yakta" kelimesi, bir şeyin benzersiz, eşsiz veya tek olduğunu ifade eder.
"Mecbûr" kelimesinden türetilmiştir ve "zorunluluk, kaçınılmazlık, mecbur olma durumu" anlamına gelir.
Göçer kelimesi, yerleşik bir yaşam tarzı yerine, hayvan sürülerini otlatmak ve geçici yerleşimler kurmak amacıyla düzenli olarak yer değiştiren toplulukları veya bu yaşam tarzını benimseyen bireyleri tanımlar.
"Musahip" kelimesi, bir kişi veya toplulukla arkadaşlık veya dostluk ilişkisi içinde olan kişiyi ifade eder.
